29 Mart 2012 Perşembe

Orospu Manifestosu

joferman.com adlı sitede "Orospu Manifestosu" yayınlanmış, Umut Saim Balkır ise yazıyı Türkçe'ye çevirmiş. Bahsedilen orospu, para karşılığı seks yapan kadın değil. Hatta bana kalırsa, bahsedilen orospu, "gerçek kadın"ın ta kendisi. Yazının bazı bölümlerine katılmamakla birlikte, hor görülen (çünkü korkulan), kendi dilediği gibi yaşayan, bedeninden ve kendinden utanmayan, bulunduğu ortamdaki bir çok insanı sadece varlığıyla bile tedirgin eden, "özgür", "günah keçisi", "aklını kullanan" ve daha bir çok sıfatla anılan kadınlar...

Orospu Manifestosu

21 Mart 2012 Çarşamba

Türk Korunmaz... Bize Bir Şey Olmaz!

Cinsellik hakkında konuşuyor, cinsellik hakkında yazıyoruz. Oral seks iyi miymiş, anal seks kötü müymüş, kim hangi pozisyonda ne yapmış hepsini konuşuyoruz da, acaba korunuyor muyuz, bak işte onu hiç konuşmuyoruz. Batıda prezervatif kullanımını destekleyici kampanya ve aktiviteler artarken, bizde üniversitede eğitim amaçlı dağıtılan prezervatifler toplanıyor; Üniversiteler Kış Oyunları'nda da, Türk'lerin odalarından prezervatifler toplanıyor! Hal böyle olunca tabi, pek çoğumuz korunmaya gerek duymuyor. Böyle bir bilincimiz olmadığı gibi, prezervatif kullananı "light" görüyoruz.


(*prezervatifi gözünüzde büyütmeyin)

Amerika'da "happy national condom day" (ulusal "prezervatif  günün kutlu olsun") diyerek kutlama yapıyorlar, hatta devlet destekli http://wheredidyouwearit.com/ adlı bir siteyle nerede seviştiğini işaretlediğin, foursquare benzeri bir uygulama yapmışlar; tekrar ediyorum, devlet destekli! Mesajı da çok doğru: "be proud to wear protection!" (korunduğun için gurur duy!). Çok önemli bir mesaj çünkü insanlar gerçekten de cinsellikten utanıyor, korunmaktan utanıyor, prezervatif satın almaktan utanıyor! Kampanyanın "kendinle gurur duy, utanma" demesi, bu açıdan çok önemli, "cinselliğe olan bakış açını değiştir" diyor bir nevi... Yine Batı'da, porno filmlerde prezervatif kullanma zorunluluğu getirilmesi de, korunmaya bakış açısı normlarını değiştirme konusunda çok önemli bir adım!

Konuyla ilgili blogumda yaptığım anketin sonuçları aşağıda. 

Gördüğünüz gibi "geri çekilme" yöntemi açık ara önde; % 49, katılımın neredeyse yarısı eder. Allah'a emanet yatıp kalkıyoruz diyenler de hiç az değil... Bu ikisi birlikte % 59'luk bir çoğunluğun hiç korunmadığını ortaya koyuyor.

Türkiye'de son yıllarda HIV-AIDS vakalarındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı. Sadece İstanbul'da virüs tespit edilen kişi sayısı 6 yılda üç kat artarak, 127'den 427'ye çıktı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru'nun cinsellikuzmani.com adlı sitede yer alan verilerine göre Türkiye'de cinsel yolla bulaşan hastalıklarda önemli bir artış var ve mutlaka prezervatif kullanmak gerekiyor. İstenmeyen gebelikler de işin cabası...

Bir kereden hiçbir şey olmaz demeyin! O bir kere hayatınızın hatası olabilir!..    



Prezervatifsiz asla!
17 (28%)
İlaç kullanıyorum
2 (3%)
Ertesi gün hapı kullanıyorum
1 (1%)
Spiral kullanıyorum
0 (0%)
Birden fazla korunma yolu kullanıyoruz
4 (6%)
Geri çekilme yöntemi kullanıyoruz
29 (49%)
Allah'a emanet yatıp kalkıyoruz
6 (10%)

8 Mart 2012 Perşembe

Tekrar Soruyorum, Kadınlar Günü mü?

Geçen yıl bu zamanlarda yazdığım "Kadınlar Günü" yazılarından bu yana hiçbir şeyin düzelmediğini, aksine kötüye gittiğini görmek beni son derece demotive ettiğinden sabahtan beri ne yazacağımı düşünüp duruyorum. "Kadınlar Günü? Niye ki?"  diye sormuştum geçen yıl, hala soruyorum.
Geçen seneden bu yana ne değişti, söyleyeyim. Başbakanımız "Kız mıdır kadın mıdır belli değil" dedi, yargı "N.Ç.'ye ve daha nicelerine tecavüz eden adamları sokağa saldı, otobüste öpüşen gençler linç edildi, 8 Mart Kadınlar Günü'nde (ironiye bakın ki) Femen grubu soyunup protesto gösterisi yaptığı için apar topar karakola alındı. (Madem yaka paça içeri alacaklardı, niye gösteri yapmalarına izin verdiler konusunu ayrıca tartışmak gerek).
Öyleyse sorumu tekrarlıyorum: Ben hala hangi kadın gününü kutluyorum? Hala hayatta olmamı mı kutluyorum? Erkekler beni henüz öldürmediği için müteşekkir mi olayım? Halaylarla mı kutlayayım? Tacizlerini görmezden mi geleyim? Onların seks ihtiyaçlarını "ne de olsa erkek" diye legalize ederlerken, benimkini orospuluk olarak görmelerini doğal mı karşılayayım?
Sorarım size, tam olarak neyi kutluyoruz?