Kadın-erkek ilişkilerinde, yetiştirilmenin önemi büyük. "Erkekler şöyledir, onlara böyle davranmak gerekir" ezber kalıplarıyla büyütülen kız çocukları, "hemen yatmayayım da hafif kadın gibi görünmeyeyim", "bu gece vermeyeyim de görsün bakalım bana kötü davranmak nasıl oluyormuş", "erkek değil mi, en iyisi bile aynı" davranış biçimlerinin dışına çıkamaz. Benzer öğretilere elbette ki erkek çocuklar da maruz kalır, sözüm yalnızca kadınlara değil. Çocukken anne-babasının ilişkisinde gördüğü her türlü olumsuzluk büyüyünce kişide farklı arazlar çıkartır çünkü çocuk gözüyle iliklerine kadar yerleşen bu travmalar, o daha farketmeden iyi-kötü algısını oluşturmuştur çoktan... Aldatılan bir annenin çocuğunun yetişkin olduğunda eşine kolayca güvenememesi, özellikle kadınların kavga sonrasında sevişmek istememesi bu ve benzeri nedenlerden kaynaklanır. Cinsel hayatını, dahası genel olarak hayatını, düşünce yapısını, algısını değiştirmek için kişilerin öncelikle bir sorunu olduğunu farketmesi ve kabul etmesi gerekir. Bu, okunduğu kadar kolay bir olgu değil. Öncelikle, şunu farketmek lazım: kimse durup dururken "ben yanlış düşünüyorum, düşünce kalıplarımı kırmam lazım" demez. Herkes, kendi bildiğinin doğruluğuna inanır. Kendinin dışına çıkıp düşünmek, pek olası değildir ve bu tür durumlarda dışarıdan destek gerekebilir. Kavga sırasında eşlerden gelen bu gibi "tavsiyeler" objektif algılanmayacağından, bunlar ancak arkadaşlardan veya psikolojik danışmanlardan gelebilir. Ülkemizde maalesef psikologa gitmek gurur meselesiyle eşdeğer olduğundan, "durup dururken" psikologa gidilmediğinden, geriye sadece arkadaşla, eş dostla yapılan sohbetler kalıyor ki, bunların faydası tartışılır. Neticede karşımızdaki de çocukluğundan kendi travmalarıyla bugüne gelmiş biri değil mi? Tam bir "körler sağırlar sofrası".
Bu yazıya başlarken kafamda çok farklı bir konu vardı, şöyle ki; "etrafında pek çok kadın olan erkekleri kıskanmaya gerek var mı?.." Ancak yazarken farkettim ki o yazıyı yazmadan önce tartışılması gereken başka konular var. Anlayacağınız, bu yazı, diğerlerine altlık yapmak amacıyla yazılmıştır.
gayet güzel bi altlık olmuş bence, asıl konuyu bekliyorum merakla...
YanıtlaSilİlk geceden vermeyeyim, hafif kadın sanmasın.. hıı, ikinci yemekten sonra verdiğinde sanki adamın sütü bozuksa aynı şeyi düşünmeyecek. Öküz, kırkında da öküzdür; değişmez. Kadınlar bunu bir anlasa, dünya güllük gülistanlık olmayacak elbette ama gidilen mekanlara kaptırılan para miktarı düşer hiç olmazsa.:P
YanıtlaSilEtrafında kırk tane kadın varsa.. bence tırsmakta fayda var. Dayanamaz kardeşim erkek milleti, kesin bi ceviz kırar. O kadar hatun varken, nefis terbiyesizleşir.:P
Tamam hıyarlığın dibine vurdum, söylenme.:P
Evli ve Seks Bağımlısı Bir Adam,
YanıtlaSilTeşekkürler, ikinci yazı yolda...
Avram,
Birinci gece yerine ikinciyi beklemekten söz etmediğimi bal gibi biliyorsun ama geyik yapmadan duramıyorsun. İkinci yazıyla ilgili yorumu yapmadan önce hele müsaade et de ikinci yazıyı bir yazayım!.. :)
Bu blogta okuduğum en oturaklı yazılardan... Gayet ayrıntılı ve iki yönlü düşünülmüş.
YanıtlaSil@Hayal Baz,
YanıtlaSilTeşekkür ederim...