Elime birkaç yeni/ güncel kadın istatistiği geçti; paylaşmak istedim.
"BM Kadının Siyasete Katılım Oranı 2012 Raporu açıklandı: 96 ülkelik listede 90. sıradadayız! Detaya bakınca; Türkiye’nin 550 sandalyeli meclisinde 78 sandalyenin kadın vekillere ait olduğu belirtiliyor. Kadınların kabinede temsil edilme oranlarına bakıldığında ise Türkiye, % 4 oranı ile 90. sırada bulunuyor.
Haritaya göre dünyada kadınların mecliste yer alma oranlarının ortalaması % 19.7. Kadınların mecliste en çok temsil edildiği bölgelerin ortalamalarına bakıldığında ise en başta % 42 ile İskandinav ülkeler gelirken, onları % 22.6 oranıyla Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri takip ediyor.
Mecliste en az kadın milletvekili oranına sahip bölge % 11.3 ile yine Arap ülkeleri. Kadın bakanlara bakıldığında ise ilk 4 sıranın İskandinav ülkeleri tarafından paylaşıldığı, bu ülkelerde (Norveç, İsveç, Finlandiya ve İzlanda) kabinede yer alan bakanların % 50'den fazlasının kadın olması dikkati çekiyor."
Şimdi biraz da Ka-Der'in Kadına Karşı Şiddet Raporu'na bakalım:
"Türkiye’de resmi rakamlar, son yedi ayda 226 kadının öldürüldüğünü, 478 kadının tecavüze, 722 kadının tacize uğradığını gösteriyor.
• 6 bin 423 kadın ise aile içi şiddet nedeniyle hastaneye başvurmuştur.
• Verilere göre, kadına yönelik cinsel saldırı suçlarında son beş yılda % 30 artış meydana gelmiştir.
• Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi kayıtlarına göre, Şubat 2010- Ağustos 2011 arasındaki 19 ayda 78 bin 488 aile içi şiddet vakası yaşandı. Bu da, kayıtlara geçen haliyle her 10 dakikada bir aile içi şiddet olayının yaşandığı anlamına geliyor.
• Resmi rakamlara göre, 2006’da 663; 2007’de 1011; 2008’de 806; 2009’un ilk altı ayında 950 kadın öldürüldü.
• Yılda yaklaşık 2000 boşanma başvurusunun yapıldığı İstanbul’da başvuruların % 85’inin nedeni ‘şiddet’.
• Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de kadınlara yönelik cinayet oranı son istatistiklere göre, 2002 ile 2009 yılları arasında %1400 artış gösterdi.
• 2007’deki verilere göre her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Kocalarından boşanmış kadınların fiziksel şiddet deneyimi % 78.
• Sadece cinsel şiddete maruz kalanların oranı % 15.
• Kentte kadına yönelik fiziksel şiddet oranı % 38, kırsal kesimde % 43.
• 2011’de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikayette bulunduğu halde ya da sığınma evlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, 3 kadın ağır yaralandı.
• 2011’de tecavüz vakaları yine basına az yansıyan haberlerdendi. Buna rağmen, 102 kadın ve 59 kız çocuğunun tecavüze uğraması basında yer buldu."
• 6 bin 423 kadın ise aile içi şiddet nedeniyle hastaneye başvurmuştur.
• Verilere göre, kadına yönelik cinsel saldırı suçlarında son beş yılda % 30 artış meydana gelmiştir.
• Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi kayıtlarına göre, Şubat 2010- Ağustos 2011 arasındaki 19 ayda 78 bin 488 aile içi şiddet vakası yaşandı. Bu da, kayıtlara geçen haliyle her 10 dakikada bir aile içi şiddet olayının yaşandığı anlamına geliyor.
• Resmi rakamlara göre, 2006’da 663; 2007’de 1011; 2008’de 806; 2009’un ilk altı ayında 950 kadın öldürüldü.
• Yılda yaklaşık 2000 boşanma başvurusunun yapıldığı İstanbul’da başvuruların % 85’inin nedeni ‘şiddet’.
• Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de kadınlara yönelik cinayet oranı son istatistiklere göre, 2002 ile 2009 yılları arasında %1400 artış gösterdi.
• 2007’deki verilere göre her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Kocalarından boşanmış kadınların fiziksel şiddet deneyimi % 78.
• Sadece cinsel şiddete maruz kalanların oranı % 15.
• Kentte kadına yönelik fiziksel şiddet oranı % 38, kırsal kesimde % 43.
• 2011’de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikayette bulunduğu halde ya da sığınma evlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, 3 kadın ağır yaralandı.
• 2011’de tecavüz vakaları yine basına az yansıyan haberlerdendi. Buna rağmen, 102 kadın ve 59 kız çocuğunun tecavüze uğraması basında yer buldu."
Rakamlara bakılırsa son 5 yılda cinsel saldırılarda % 30 artış olmuş. Bu konuda yapılan çalışmaların yeterli olmadığı son derece açık. Devlet kürtajı yasaklayıp, Hürrem'in dekoltesini kapatacağına, bu konuya gerekli önemi vermesi gerektiğini ne zaman, kaç kadın daha öldükten sonra anlayacak? Yaklaşmakta olan 8 Mart'ta yine kadınların çiçek, anaların kutsal olduğundan bahsedilecek. Oysa bizim safsatalara değil, somut önlemlere ihtiyacımız var! Acilen!
daha fazla detay için buraya tıklayın
kadının siyasette aldığı yer ve layık görüldüğü konum hakkında birşeyler demek isterim önce. kadın ve erkeği kıyaslarsak; sağduyu, sezgisel yönü ve birçok kişi/konuyu aynı anda idare etme gücü itibariyle karar almada kadın daha başarılıdır. aslında bunu görmek için iş hayatına, holdinglere, meclise bile bakmak gerekmez. bu anlamda kadının daha yetenekli olduğunu, ilişkiler ve evlilik hayatında dahi görürüz. bu anlamda kadını ikinci sınıf vatandaş görmeyen ülkeler bunun meyvelerini yerken (İskandinav ülkeleri) kadını hor gören hatta mal yerine koyan Arap ülkeleri tüm dünyada ün salmış o kötü imaja mahkumdur.
YanıtlaSilkadına şiddete gelince; kötümser miyim fazla mı gerçekçiyim bilmiyorum ama kadın cinayetleri ve fiziksel/cinsel şiddet belki de artarak uzun yıllar devam edecek. değişimin en görünür ve kanlı olduğu yıllarda yaşıyoruz. umabileceğim tek şey; biz görmesek bile çok sonraları başka bir yere gelecek olmamızdır.
bu arada daha sık yazı okusak ne güzel olurdu. özledim kalemini Kutsal Fahişe.
YanıtlaSil@Lalehan,
SilEskisi kadar giremiyorum... Ya da girmiyorum, bilmiyorum. Sanırım ben de biraz umutsuzluğa kapıldım artık.