4 Şubat 2011 Cuma

Aldatmak...

Aldatma konusunu daha sonralara ertelemeyi düşünüyordum aslında, bugün yazacağım konu farklıydı ancak medyadaki Defne Joy'un ölümü ve ardından yazılanlar beni bu konuya itti.
Defne Joy hakkında yazmayacağım, konu çok fazla yazıldı çizildi zaten. Defne sadece bu konunun esin kaynağı oldu.

Siz hiç aldatıldınız mı? Ben aldatıldım. Pek hoş birşey değil... Peki ya siz hiç aldattınız mı? Ben çok aldattım, hem de birçok sevgilimi...
Bunu gururla söylüyorum demeyeceğim ancak bunu utanarak da söylüyorum diyemem. Hele ki pişman hiç değilim. Anlık kızgınlıklarla, öfke nöbeti geçirip yada intikam amacıyla aldatmadım kimseyi. Sadece aldattım, hepsi bu.
Yazımın başında da dedim ya, aldatılmak çok da hoş birşey değil, evet, ama bunu birçoklarımız yaptık, yapıyoruz... Aldatılmak, bilmediğin sürece dert değil mi acaba? Yoksa asıl en fenası bu mu? Aldatılıyorsun, bunu cümle alem biliyor, ya da en azından 2 kişi biliyor (yetmez mi?), bir sen bilmiyorsun... Yok hayır, bu olmadı. Peki aldatıldığını bilmek mi iyi? Eh bu da çok tercih edilen birşey değil muhakkak. Peki o halde, sırf sevgilime karşı vicdan azabı çekmemek için kendi isteklerimden, özgürlüklerimden ödün mü vereyim? "Sırf" dediysem küçümsediğim sanılmasın ancak, haydi şimdi burada biz bizeyiz, her insan biraz bencil değil midir? Hatta bunu biraz daha ileri götürüp şöyle sorayım; sevgilime olan sorumluluklarım kendime olan sorumluluklarımdan daha mı önemli? Neticede aslolan önce "ben"sem, "kendim"sem, aslolan insanın kendine dürüst olmasıysa, burada tek bir doğrudan bahsedebilir miyiz? Aldatmak denen olgu, medeni insanların bulduğu bir icat değil mi yoksa? Monogami, tek eşle bir ömür geçirmek, evlilik vs. bunlar modern insanın dayatması değil mi?

Ahlak kuralları, etik olmak falan filan... Hepsini ben de biliyorum da, bir an için bunları bir kenara bıraktığınızda, siz de birden fazla insanla, kimseye hesap verme zorunluluğu olmadan, "aldatma" yaftası yemeden, sırf öyle istediniz diye içinizden geldiği gibi yaşamak istemiyor musunuz?
Ben aldattım, hem de çok aldattım. Sadece birkaç ilişkimde partnerimi hiç aldatmadım, daha doğrusu yan gözle bir başka erkeğe bile bakmadım. Ama bunu bilinçli bir tercih olarak, "dur bu seferkini aldatmayayım" diye planladığım için değil, içimden gelmediği için yaptım. Kim bilir, belki de aşık olduğum için, ya da belki o anki partnerimle her türlü tatmini yaşadığım için gözüm sağa sola kaymadı. Evet sanıyorum böyle oldu. Birlikte olduğum adam beni ruhen, manen, fiziksel olarak, her türlü paylaşımda doyurduğu için başkalarını görmedim bile.
Aldattığım anlarda peşinden koştuğum duygu hep heyecan, adrenalindi. Evet, benim aldatma nedenim bu. Herkesin nedenleri farklı olabilir, benim anahtar kelimem adrenalin. Sevgilimde bulamadığım adrenalin duygusunu başka yerde tatmin ettim zaman zaman. İlişkiyi zinde tutmak için, sevgilimle farklı heyecanlar mı denemeliydim? Belki... Ama ben ikinci yolu seçtim. Gurur duyuyor muyum? Aferin bana diyemem... Pişman mıyım? Asla!

9 yorum:

  1. Hayat tercihten ibaret, sadece bu.
    Bildiğim kadarıyla aldatılmadım, çok fazla ilişkim olduğuda söylenemez zira 13yıl evliyken hiç aldatmamıştım..hiçbirşey tam değildi ama aldatmadım..başka biriydim sanırım.

    İnsanın gerçekten sevdiğinde aldatamadığını gördüm kendi adıma.. Cinsel olarak doymasamda gene aldatmaz aldatamazdım, zira varlığı her boşluğu dolduruyordu..fazla duygusal bir salağım sanırım.
    Ve gerçek bir sevgide aldatılamadığını, daha önce sevdiğimi sandığım kadını aldattığım için daha iyi kıyas yapabildim..neymiş ki o dedim.
    Tipik bir erkek oldum o dönem, adeta şansım açılmıştı, gözüm her geleni görebiliyordu!
    sevdim o sıra çapkınlığı..o dönem 2-3kadınla daha yattım. Adrenalin..olabilir..o heyecan güzeldi, gerçekten sevmediğim içinde vicdan azabı duymuyordum, o adiceydi aslında, çünkü o beni seviyordu ve ummuyordu.
    Aldatmak sağlıklı ve gerçek ilişkilerde onur gurur kırıcı şüphesiz.
    Ama herşey bir tercih, onurmu, yatakta zevki farklı orgazmlar mı, değişik tecrübeler, heyecanlarmı.. Artık..zevkler...

    YanıtlaSil
  2. Merhaba..yorumuma bir yorum yazdınmı diye merak ettim baktım..bence yoruma birşeyler yazsak daha güzel olur gibi geliyor ne dersin?

    YanıtlaSil
  3. Merhaba... Yoruma cevap elbette yazılsa hoş olur ancak bir soru yöneltmemişsiniz ve ben bu yorumunuza ekleyecek birşey bulamadığım için yazmamıştım doğrusu. Ne de olsa çok kişisel bir konu ve tek bir doğrudan bahsetmek söz konusu değil. Yine de daha interaktif olmaya gayret edeceğime söz veriyorum ;)

    YanıtlaSil
  4. aldatıldım ancak aldatmadım. belki de bu konuda hiçbir zaman objektif olamıyacak olmamın sebebi budur. ama sormuşsun yazıda da bilmek mi bilmemek mi bunu diye. kimi insan bilmediği zaman daha rahat olacağına inanır, bense yüzüme gülüyor arkadan da .ikiyorlarmış gibi hissederdim. bimeyi yeğlerim bu yüzden:D

    YanıtlaSil
  5. eh burda yazdıklarına bakılırsa grup sex ede pek sıcak bakmamıssın sanırım.

    YanıtlaSil
  6. kadinlar neden aldatir aciklamamissin?
    merak ettiklerimi sorarsam bagislar misin?

    YanıtlaSil
  7. @kendinedikkatet,
    Yazımda da belirttiğim gibi, herkesin nedenleri farklıdır. Ben tüm kadınlar adına konuşamam, yalnızca kendi duygularımı ve kadınlar açısından tahminlerimi sıralayabilirim. Merak ettiklerini elbette ki sorabilirsin ama vereceğim cevapları tüm kadınlara mal etmen doğru olmaz, cevaplarımı genellememeni tercih ve hatta tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  8. sevgili kutsi

    kadinlarin cogu aldatirken ruhu ile mi aldatiyor yoksa sadece bedeni ile mi?
    aldatan kadinin evli oldugu adamla cinsel hayati aldatma isleminden sonra nasil?

    YanıtlaSil
  9. Kutsal Fahişe,

    Aldatmak bana göre de tek eşliliği erdem sayan ahlak anlayışının, din adamlarının (gerçi bu kısım bazı dinler kıyaslandığında değişir) bizi "terbiye" etmek adına düpedüz uydurdukları bir kavramdır.

    Halbuki aldatmak, cinsellikle ilgili olmamalıydı. İnsan doğasını ilgilendiren bir konuyla anılmamalıydı. Birinin çıkarı için bazı durumlardan veya karşısındakinin dikkatsizliğinden faydalanmak, birşeyi olmadığı gibi göstermek olmalıydı. Hepsinin de ortak amacı aynı: güç kazanmak için.

    Şimdi "verdiğin tanımlar da zaten eşinden/sevgilinden başkasıyla yatarak gerçekleştiğinde cuk oturuyor" diyeceksiniz. Tam da bu noktada -eğer öyle düşündüyseniz- kendinizi ele vermiş olacaksınız; çünkü cinselliği insanın doğası değil, iktidar savaşı için bir araç olarak görüyorsunuz demektir.

    Kelimeler zihnimiz için en masum görünen tuzaklar hakikaten..

    YanıtlaSil

Konu ile ilgili olmayan yorumlarınız yayınlanmayacaktır.