2 Mart 2011 Çarşamba

Kadının Canı Yok

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaştıkça (ki bu "Gün" ile ilgili düşüncelerimi bilahare başka bir yazımda yazmayı düşünüyorum), kadınlara yönelik haberler artıyor. Gönül isterdi ki bu yazılar yalnızca Kadınlar Günü çevresinde ve çerçevesinde yazılmasın ama bizim Sevgililer Günü'ne de, Anneler Günü'ne de, Kadınlar Günü'ne de ve daha aklınıza gelen her türlü "Özel Gün"e yaklaşımımız budur sevgili okurlar.
Biz daha Fatmagül'ü bir "aşk hikayesi" olarak algılayaduralım, bize taciz ve tecavüzü normalleştirerek kakalamalarını sindireduralım, kadınlarla ilgili tüyler ürpertici cinayetler artmaya devam ediyor.
Birtakım istatistikleri araştırdım, aşağıya linklerini koydum. Detaylı okumak isteyenler buyursun.
Kadının Adı Yok demek cılız kalır maalesef... Kadının Canı Yok!


Haberden, çarpıcı olan bazı rakamları aşağıda alıntı olarak bulabilirsiniz:

Adalet Bakanlığı'nın istatistiklerine göre:


(Fotoğraftaki yazının Türkçesi: Kadınlara Yönelik Şiddet, Evrensel Bir Spordur)

2002’de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2009’un ilk 7 ayında 953'e çıktı.



Kadın cinayetleri sadece 7 yılda %1400 arttı.

2003’te 83, 2005’te 164, 2005’te 317, 2006’da 663, 2007’de 1011 ve 2008’de 806.

Verilere göre, 2002’den Temmuz 2009’a kadar; kadına yönelik şiddet ve cinayetler nedeniyle toplam 12 bin 678 dava açıldı. Bu davalarda 15 bin 564 kişi yargılanırken, bunlardan 5 bin 736’sı mahkum oldu. Bu davalarda bin 859 kişi için beraat, 794 kişi için de denetimli serbestlik kararı verildi. 
Açılan davalardaki dosyalardan 11 bin 216 dosya karara bağlanırken, 6 bin 74 dosyanın yargılamasına devam ediliyor. 
Karara bağlanan dosyalardan 5 bin 483’ünün Yargıtay aşaması da tamamlanırken, mahkemelerin karara bağladığı 4 bin 592 dosya Yargıtay’da onay bekliyor.

Uçan Süpürge Projeler Koordinatörü Ürün Güner'in verdiği bazı rakamlar da şöyle:
İlkokul çağındaki kız çocuklarının % 60'ı öğrenime devam edemiyor.

İş gücüne katılan kadınların oranı 2008 yılı itibarıyla % 21,9'.

Türkiye'de 81 ilin 2'sinde kadın belediye başkanı görev yapıyor; 49 ilin yerel yönetiminde ise karar mercisinde hiç kadın yer almıyor.

Türkiye'nin yurt dışında temsilinde 166 büyükelçiden sadece 15'i kadın.

Yargı sisteminde kadın çalışan oranı %27


Ocak 2009’da yayımlanan “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Raporu”na göre:

Evli kadınların % 15’i eşinin cinsel şiddetine maruz kaldığını belirtiyor. 
En düşük oran % 9 ile Marmara’da, en yüksek oran ise % 29 ile Kuzeydoğu Anadolu’da. 
Fiziksel şiddet yaşayan kadınların oranı % 42 ve en sık 40-59 yaş grubu şiddete maruz kalıyor. 
İlkokul düzeyinde eğitimi olan kadınlarda şiddete maruz kalma oranı yüzde 56 iken, lise mezunu-üniversite eğitimli olanlarda yüzde 32. 

4 yorum:

  1. Türkiye ileri demokratik bir ülkedir...Dİyenlerin okuması gerekir bu istatistiki bilgileri.TAbii okumak yetmez.Önce anlamak sonra da çözüme kavuşturmak gerekir.Antalya'da bira içenleri değil o birayı içtikten sonra kadınları taciz edenleri kovalayan ya da ceza kesen bir polis gücümüz olduğunda...

    YanıtlaSil
  2. Avram Usta,
    8 Mart yaklaştıkça bu konular konuşulur gibi yapılıyor, sonra yine unutuluyor... Dediğin gibi, çözüm lazım. Ancak çözüm için önce sorunları konuşmak lazım, konuşmadan çözemeyiz. Bu da bizim en az yaptığımız şey halkça. (düzgün tartışmadan bahsediyorum tabi, ağız dalaşından değil...)

    YanıtlaSil
  3. Dinlemeyi bilmiyoruz ki nasıl tartışacağız?Tartışmak önce karşıdaki insanı anlamaktan geçer.Anlayabilmenin yolu, susup son cümleye kadar dinlemektir.Ha, bir kulaktan diğer kulağa biçiminde bir dinleme de değil bu.Anlamaya çalışan bir dinleme.Ve cümlesi bittikten sonra soracağın sorular varsa sorup, aldığın cevaplarla birlikte yorumlamak.Kendi düşünceni anlatmak...
    Sence bu kadar işi aynı anda ya da sırayla yapacak bir insanlar topluluğu muyuz?

    YanıtlaSil
  4. İşte bu dediklerinden ötürü bu durumdayız ya zaten...

    YanıtlaSil

Konu ile ilgili olmayan yorumlarınız yayınlanmayacaktır.